Ana içeriğe atla

ÇOCUKLARINI YİYEN SATÜRN


Zamanın kendisi dışındaki her şey üzerindeki hükmü su götürmez. Dev taşlı bir değirmen gibi kendine sıkışmış her şeyi öğütüp un ufak eder.Bütün zamanlara hükmedemese de insan kimi anlarda bu değirmenin ucundan kıyısından kurtulmayı başaran ve zamanı tarihe döndürebilen  ender tanrısal bir varlık.  Tanrısal çünkü yaratma edimine sahip.
Zaman mitolojilerde önce Kronos  ismini almış, bugün kökünü bir çok yerde bulduğumuz bu sözcük  pagan tanrılarının en belalısına işaret ediyor.; her şeyi yutan zamana . Kronos'un, annesi Gaia tarafından eline verildiği çelik tırpanla babası Uranos'un hayalarını kesmesi, tanrı kuşakları arasında yaşanılan çekişmenin ilk aşamasıdır. (Azrail simgesi ) Hesiodos'un anlattığı Çağlar Efsanesi Kronos ile ilişkili olarak özellikle Roma'da tutunmuş ve Saturnus Çağı üstündeki efsaneler, birçok şairi etkilemiştir.Haftanın günlerinden Saturday(Cumartesi) ve Güneş Sisteminin Güneş'e yakınlık sırasına göre 6. gezegeni ismini ondan alır

.Büyük ressam Goya'nın sanatla dehşeti buluşturduğu tablosu   

Çocuklarını Yiyen Satürn ya da kısaca Satürn (İspanyolca Saturno devorando a un hijo), İspanyol ressam Goya'nın, Sağırın Beşi (Quinta del Sordo) adıyla bilinen evinin iki katındaki duvar sıvasına, dekorasyon amacıyla yağlı boya ile çizdiği 14 tablodan oluşan ve Kara Resimler olarak adlandırılan duvar resmi serisine ait bir tablodur. Serinin geri kalanıyla birlikte 1819 - 1823 yılları arasında çizilmiştir. Resimde Yunan tanrısı Kronos'un (başlıkta Roma karşılığı olan Satürn ismi kullanılmıştır), kendi yerine geçmelerinden korktuğu çocuklarını doğumlarının hemen ardından yiyerek öldürmesi anlatılır. Goya'nın ölümünden sonra tuvale aktarılan resim, Madrid'deki Prado Müzesi'nde sergilenmektedir.) bu mitolojik hikayenin karanlık çağlardan bize sızması bile baba ile çocuk arasında süren büyük iktidar kavgasının hala devam ettiğidir. 
Kaynaklarda geçen mite göre  Satürn'ün çocuklarından biri, kendisinin babası Caelus'un yerine geçtiği gibi, Satürn'ün yerine geçecekti ve tanrı Satürn  bunu biliyordu. Satürn bunu engellemek için bütün çocuklarını doğar doğmaz yiyordu.(ah hikaye çok tanıdık değil mi Musa) Karısı Ops Satürn'e ihanet etti ve altıncı oğlu Jüpiter'i Girit'te saklayıp, Satürn'ü kundağa sarılmış bir taş ile kandırdı. Sonunda kehanet doğru çıktı ve Jüpiter babası Satürn'ün yerine geçti.

Jüpiter hem Roma mitolojisinde büyük bir tanrıdır hem de  Sümerlerde. Sümer tanrılarının en büyüğü Marduk Jupiter'le, Jupiter Zeus'la aynı kaderi paylaşır.
(Roma mitolojisi'nde Jüpiter, Yunan mitolojisi'nde tanrıların en güçlülerinin başında gelen Zeus ile denktir. Etrüks mitolojisi'nde ise Tinia olarak bilinir. Jüpiter, Optimus Maximus yani ''En Yüce, En Büyük'' olarak anılır. Bu tanrı Roma mitolojisinde  kanun ve toplumsal düzenden sorumludur. Romalılarda ataerkil yapı olduğu için Jüpiter baba figürüdür. Hıristiyanlığı da etkileyen bir düşünce olarak adlandırılır. Mezopotamya'da Jüpiter gezegeni, Neberu adı ile anılır. Tanrı Marduk ile bağlantılıdır. Babil'in en büyük tanrısı ve Eski Sümer tanrısı Enlil'e denk kabul edilmelidir. Asurlularda Aşur'a eşittir.)

Bütün bu insanlık deneyimleri   bize ne aktarır dersiniz?

Mitolojide ufak da olsa insanlığın geçirdiği evrelerden bir doku varsa - ki olmalı- çocuklarını yiyen Satürn bize ne anlatmaktadır?

Kişisel olarak,  kendini statükoya teslim etmiş, gelenekselleşmiş ve sürekli-mutlak iktidarın; değişim isteyenlerin, sürekliliğin  ve geleceğin karşısında uğrayacakları yenilgiden başka bir şey görmüyorum. 
Hangi çağda ve hangi toplumda olursa olsun kendini dünün efendisi gören  anlayışlar, kişiler iktidar odakları ; her çocuğu öldürseler de  her yeni fikri diri diri gömseler de tarihin ilerleme isteği ve insanın tarih yapıcılığı karşısında direnememişler , direnemiyorlar. 

İktidarlarını sonsuz ve mutlak sananlar kendi devirleri geçip parlaklıkları kaybolduğunda karanlığın içinde sessiz sedasız sönüp gidiyorlar. 

Kendini tanrı sananlar bile toplumun aklı ve ahlakıyla yarattıkları yeni tanrılar tarafından  tahtan indiriliyorlar. 
Zorbalıkları, güçleri, etkileri, çoğunluk olmaları hiç fark etmiyor. 

Sonunda başka bir ışığın etkisinde eriyip gidiyorlar. 

Çocuklarını yiyen Satürn , kendi çocuğu tarafından geride bırakılıyor. geçmişte kalıyor.

Güce tapar ahmaklarsa eski Tanrı'larını çarçabuk bir kenara atarak kendilerine yeni Tanrı'lar ediniyorlar.

Bize zamanı tarihe çeviren insan gerek.

Çocuklarını yemeyen,onları olağan akıla bırakan; birbirini yalanlamayan, yok etmeyen Tanrı'lar gerek.

Bize tanrısal olandan sıyrılmış insan gerek
Her şey  zamanı tarihe çevirecek insanların ellerinde . 










Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ayine-i iskender

İskender'in Aynası                        İskender'in aynası. "Ayîne-i âlem-nümâ (Cihanı gösteren ay­na)" olarak da bilinen bu ayna hakkında çeşitli rivayetler mevcut olup bunların birçoğu efsane niteliği arz eder. İskender İskenderiye şehrini kurduğu zaman orada bulunan hekim­lerden Belinas, Hermis ve Valines bir ayna yapmışlar ve yüksek bir yere koymuşlardı. Güya bu aynada oraya gelmekte olan gemiler daha bir aylık yolda iken görülebilirmiş. Eğer gelen düşman gemisi ise bu aynadan güneş ışığı yansıtılarak daha uzaktayken yakılabilirmiş. İskender tarafından hocası Aristo'ya yaptırıldığı da rivayet edilen bu aynanın bir gece, bekçileri uyurken çalınıp denize atıldığı yine efsâneler arasındadır. Bazı kaynaklar­da bu aynanın Hind hükümdarı Kayd tarafından İskender'e hediye edilen dört kıymetli eşyadan biri olduğu söylenir. Yuvarlak (top ayna) ve düz olduğu hakkında ihtilâf bulunan bu aynanın iki tarafı da gösterirmiş. Arka yü...

Morepe Yıldızı ve Bir Yarım Kadın

Atlas hakkında epey hikaye üretiilmiş ve benzetme yapılmıştır. Bu yüzden Atlas hakkında yazmayacağım. Yeni hikayeler dinlemek ve günlük yaşantımızı renklendirecek yeni hayaller üretmek lazım. Üstelik Atlas bir erkek ve bu yedi kişilik takım yıldızının içinde sayılmaz. Yani ele alınancak konunun hiç değilse dişil olması gerekir ki öykünün adaleti sağlansın .   Atlas’ın eşi Deniz Perisi Pleione ve 7 kızı Pleiadlar ( Su Perileri) (Pleiades veya Ülker) Atlas ile birlikte Zeus'a karşı savaştıkları için cezalandırılmışlar, gökyüzüne savrulmuşlar ve yıldız yapılmışlardır. Şu an da gökyüzünde Pleiades takımyıldızı olarak vardırlar.  Altısı tanrılarla evlenen bu kızlardan sadece Merope bir ölümlü ile evlendiği için utancından parlaklığını kaybetmiş ve bu yüzden bazen görünmez olmuştur. Ülker veya Süreyya (M45, Yedi Kız Kardeş, Peren veya Pervin olarak da anılır, ing. The Pleiades) bir açık yıldız kümesidir . Boğa takımyıldızında (Taurus) bulunur (Yahudilerce kutsal olduğu k...

Aptallık Üzerine Özdeyiş

* “İnsanlar bilgisiz doğar, aptal değil; eğitimle aptal olurlar.”   Bertrand Russell * “Günümüzde, dünyadaki temel sorun, aptalların kendilerinden son derece emin, akıllıların ise daima şüphe içinde olmalarıdır.”   Bertrand Russell * “Her aptal, kendine hayran olacak daha aptal birini bulabilir.”   Simone de Beauvoir * “İnsanoğlunun aptallık gücünü asla küçümseme.”   Robert Heinlein * “Dünyada insandan daha fazla aptal vardır.”   Heinrich Heine * “Bir aptal utanacağı bir şey yaptığında, mutlaka yaptığı şeyin görevi olduğunu iddia eder.”  George Bernard Shaw * “İki şey sonsuzdur, insanoğlunun aptallığı ve evren. İkincisinden o kadar emin değilim.”   Albert Einstein * “Tüm aptalları kendi tarafına topla, böylece istediğin herhangi bir seçimi kazanabilirsin.”  Frank Dane * “Dünyada gerçek cehalet ve özenle yapılmış aptallıktan daha tehlikeli bir şey yoktur.”   Martin Luther King Jr. * “Zeki bir cehennem, aptal bi...